BAĞIŞLANABİLİR MİYİM?

 

SİLİNMEYECEK GÜNAH: KUTSAL RUH’A KÜFÜR

 

Yazan: Fikret Böcek

 

Rabbimiz İsa Mesih insanların işlediği her tür günahın ve ettikleri her tür küfürün bağışlanabileceğini, fakat Kutsal Ruh’a karşı edilmiş olan  küfürlerin bağışlanmayacağını söylemiştir (Matta 12:31-32; Markos 3:28-29; Luka 12:10). Gerçekten de Tanrı’nın seçilmişleri (Hıristiyanlar) Kutsal Ruh’a küfür edemezler, çünkü Mesih’in kanıyla günahlarından kurtulmuşlardır. Kutsal Ruh’a küfür etmiş veya küfür edecek kişilerin kesinlikle kurtulmayacağını biliyoruz (... “her ağaç meyvesinden tanınır”  Matta 12:33). Kutsal Ruh’a küfür ne anlama geliyor? Bu affedilemez günahı işleyip işlemediğimizi nereden bileceğiz?

 

Küfür, sövmek için söylenen sözlerdir ve Tanrı’yla ilgili gerçekleri kötü bir niyetle bilinçli bir şekilde inkar etme ve bu yolda söylenen zararlı sövgü sözleridir. Ferisiler İsa’nın cinleri Şeytan’ın (Baalzevul) gücüyle çıkradığını iddia ettikten hemen sonra İsa, Ferisiler’i uyarırken Kutsal Ruh’a küfür etmenin hem bu çağda hem de gelecek çağda kesinlikle affedilmeyeceğini söylüyor (Matta 12:32; Markos 3:29-30). Ferisiler, İsa’nın kör, dilsiz ve cine tutsak olan bir adamın içindeki cinleri Kutsal Ruh’un gücüyle değil, Şeytan’ın gücüyle çıkardığını ileri sürmüşlerdi. İşte bu şekilde Kutsal Ruh’un gücüne karşı konuşarak Kutsal Ruh’a karşı küfür etmiş oldular. İşte bu yüzden, Hıristiyan ilahiyatçılarının çoğu bu ayetleri yorumlarken Kutsal Ruh’un gücünü Şeytan’ın veya diğer cinlerin  gücüymüş gibi göstermenin Kutsal Ruh’a küfür anlamına geldiğini söylemişlerdir.

 

Aslında bu tanımın da biraz arıtılmasında fayda görüyorum. İsa Ferisiler’e cevap verirken, hasta adamdan çıkarmış olduğu cinleri Kutsal Ruh’un gücüyle kovduğunu söylemiştir (Matta 12:25-29 ve Markos 3:23-27). İsa bu cinleri Kutsal Ruh’un gücünden başka bir güçle çıkarmayacağı için Ferisiler’in bu gerçeği görmeleri gerekirdi. Aslında İsa’nın cinleri Kutsal Ruh’un gücüyle çıkarmış olduğunu biliyorlardı. Ferisiler’in Kutsal Ruh’un gücünü bilinçli bir şekilde reddetmeleri ve niyetlerini belli etmeleri yaptıklarının bir hata olmadığını gösteriyor. İsa Mesih’in cinleri Kutsal Ruh’un gücüyle kovduğunu bildikleri halde yüreklerinin derinliklerindeki çürümüşlükten gelen günahlılıklarını göstererek Kutsal Ruh’a bilinçli bir şekilde küfür etmişlerdir (Matta 12:34-35).

 

Kutsal Ruh’a karşı küfür, insanın bilinçli bir şekilde yüreğinin derinliklerindeki çürümüşlükten gelen günahın yardımıyla Tanrı’nın işlerine karşı gelmektir. Bu günah kesinlikle bağışlanmayacağından ve silinmeyeceğinden dolayı bir Hıristiyan tarafından işlenemez. Ayrıca henüz Hıristiyan olmamış fakat gelecekte bir gün Hıristayan olacak bir kişi de bu günahı kesinlikle işleyemez. Hiçbir Hıristiyan bu günahı işleyemez ve gelecekte Hıristiyan olacak kişilerin geçmişinde böyle bir leke olmayacaktır. Kendisinin Hıristiyan olduğunu söyleyip bu günahı işlemiş olan kişi hiçbir zaman Hıristiyan olmamıştır. Böyle bir kişi kendisinin Hıristiyan olduğunu zannetmiş olabilir. Bugün kiliselerde Hıristiyan olduklarını zanneden ve günahları içerisinde kaybolmuş bir sürü kişi bulunmaktadır. Bu kişiler Hıristiyan değildir ve affedilmeyecek günahı işlediklerinde tövbe etmeye de yanaşmazlar. Tanrı’nın yeryüzündeki işlerini bildiği halde insanları Tanrı’dan uzaklaştırmaya çalışan kişiler Kutsal Ruh’a bilinçli bir şekilde küfür etmektedirler.

 

Yakın bir zamanda gerçekten de Rab İsa Mesih’e tüm yüreğiyle bağlı bir Hıristiyan bana gelip Kutsal Ruh’a küfür ettiğini ve artık affedilemeyeceğini söyledi. Bu kişi aslında Kutsal Ruh’a küfür kavramını tam olarak bilmediğinden ve yanlış anladığından kendi aklında ilginç sonuçlara varmış ve çok büyük bir günah işlediğini düşünmüştü. Öncelikle şunu aklımızdan çıkarmamalıyız: Günahın günah olduğunu sadece gerçek Hıristiyanlar anlar. Biz günahın günah olduğunu Mesih’ten öğrendik. Mesih’e iman etmeyenler günahın ne olduğunu bilemezler ve bundan dolayı da tövbe edemezler. İman etmeyecek kişi işlediği günahtan dolayı üzüntü duymaz (Elçilerin İşleri 11:18). Affedilmez günahı işlediklerini düşünüp üzüntüye kapılan Hıristiyanlar’ın bu günahı işlemediklerinin kanıtı  günahlarından dolayı duydukları sıkından ve üzüntüden bellidir.